“Metropoller moda üretir, moda metropollerden çıkar.” İşte bu düstur sadece Paris, Londra ve Milan gibi kendini kabul ettirmiş moda merkezleri için değil, 2010 Avrupa Kültür Başkenti için de geçerli. İstanbul çok uzun bir süredir artık sadece uluslararası tekstil sektöründe kendisine önemli bir yer kazandıran bir tekstil üretim merkezi değil. Bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu döneminde padişahların hükûmdarlık merkezi olan Boğaziçi'ndeki bu büyük kent, 21. yüzyıla yelkenlerini açmış durumda. Özellikle batı ile doğu, şark ile garp arasındaki aracı rolüyle İstanbul bugün hayat dolu kültür çevresiyle dünyanın en nüfuzlu ve hatırı sayılır kültür merkezlerinden biri haline gelmiş durumdadır.

İstanbul Türkiye'deki yaratıcı avangart hareketin merkezidir. Kentin en gözde mahallelerinde, sanatçı ve tasarımcıların tercih ettiği Galata kulesinin çevresi, Teşvikiye ve Nişantaşı gibi bölgelerde, yenilikçi sanatsal atılım ve pozisyonların çeşitliliğini sıkça hissetmek mümkün. Bunu hem görsel sanatlar için hem de edebiyat, müzik, film, tasarım ve moda için söylemek mümkün. Uluslararası alanda dikkat çeken çok sayıda proje ve organizasyon, özellikle de kültür başkenti yılında potansiyelleri açısından güçlenen İstanbul'un kültürel yaşamına önemli bir canlılık katıyor. Bu çerçevede moda alanında 2010 yılında World Fashion Weeks kapsamında diğer metropollerde
yapılan etkinliklerin yanı sıra, paralel olarak İstanbul da adından İstanbul Fashion Weeks ile söz
ettirmeyi başardı. Bu hafta boyunca seçkin Türk tasarımcılarının yanı sıra bu alandaki oldukça ilginç
yeni isimler de kamuoyuna sunuldu.

Köln Uygulamalı Sanatlar Müzesi (Museum für Angewandte Kunst Köln) bu yıl Avrupa Kültür Başkenti olan İstanbul onuruna kentin çağdaş moda yaşamını ortaya koyan ilgi uyandırıcı bir sergi açıyor: İstanbul Fashion. İstanbul'un heyecan dolu moda sahnesinde modern, çağdaş ve dünyaya açık bir kentin tüm yaratıcı potansiyeli sergileniyor. Almanya'daki bir müzede ilk kez Türkiye'nin bu özel kentinde çalışan ve yaşayan en önemli ve en yaratıcı tasarımcılara ait en son koleksiyonlardan toplam 44 outfit sergilenecek. Sergi sadece canlı ve batıya yönelmiş olan Türk moda dünyası hakkında bir fikir vermekle kalmıyor, aynı zamanda sergide eserleri tanıtılan tasarımcıların sanatsal evrimlerine ilişkin bir fikir veriyor, kişisel perspektifleri ve kültür tarihi açısından geri planlarını ortaya çıkartıyor.

İstanbul'da yaşayan bu tasarımcıların eserleri şaşırtıcı, dikbaşlı ve modern. İlham aldıkları kaynaklar oldukça çeşitli ve İstanbul'un birçok kültürü potasında eriten özelliklerinden doğal olarak etkileniyorlar. Bir tarafta kendilerine has kimlikleri, diğer tarafta küresel bir toplum içinde yerini bulmak bu sanatçılar için zıt kutuplar. Bu zıt kutuplar arasındaki gerilim söz konusu eserlerin adeta iliğine işlemiş durumda. Bir tarafta tarihsellik diğer tarafta modernite, ya da gelenekler ve yenilikçilik, tabii ki hümanizm ve dünya vatandaşlığı ve hiç şüphesiz felsefe ve din ikilemi en az İstanbul'un kendisi kadar intiba, resim, fikir ve sanatsal ilham sunan ve hiç bir zaman sonu
gelmeyecek bir kaynak gibi.

Sergide eserleri gösterilen 11 tasarımcı arasında uluslarası tanınmışlığa sahip markaların yanı sıra bu alandaki yeni isimler de yer alıyor:
Arzu Kaprol, Bahar Korçan, Dilek Hanif, Gamze Saraçoğlu, Hatice Gökçe, İdil Tarzi, Mehtap Elaidi, Özlem Süer, Selim Baklacı, Simay Bülbül, Zeynep Tosun.

İstanbul Fashion sergisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Köln Büyükşehir Belediye Başkanı Jürgen Roters'in ortak himayelerinde gerçekleştiriliyor. Belediye başkanlarının girişime vermiş oldukları bu destek, iki kent arasında 1997'den bu yana süregelen kardeş kent ilişkisinin de ötesinde kültürlerarası projelerin önemine ve güncelliğine dikkat çekmektedir.

Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ile Federal Almanya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, İstanbul Fashion sergisinin Kültürlerarası Diyalog ve Anlayış İçin Ernst Reuter Girişimi kapsamına alınmasına karar vermiştir. Bu girişim 2006 yılında zamanın dışişleri bakanları Dr. Frank-Walter Steinmeier ve (halihazırda Türkiye'de Cumhurbaşkanı olan) Abdullah Gül tarafından hayata geçirilmiştir. Girişim, Türkiye ile Almanya arasındaki diyalog ve kültürler arasındaki karşılıklı anlayış konusunda başarı sağlamış olan, toplumun farklı kesimleri ile çok çeşitli işbirlikleri
kurarak kültürler arasında mübadeleye ve böylece Türkiye ve Almanya arasında dostça ilişkilerin
gelişmesine katkı sağlamış olan projeleri ödüllendirmektedir.